Birimiz Bursa'da birimiz Muğla'da olunca çalışmalarımıza ara verdik mi, tabi ki hayır :) Çalışmalarda ayrı ayrı devam etti, bize bu ayrılık zor gelse de, birlikte çalışmayı özlesek de, güzel birşeyler ortaya çıkmış sanki.. İlki muffili tepsi. Kenarlarındaki dekoru fırçayla verdik, ortası dekupaj, kulpları ise doğal rafyayla tamamlandı.
İkimizin de hayran olduğu birşey varsa, Paris ve Paris'le ilgili herşey.. :) Bardak altlarını keyif alarak hazırladık, altlıklarda dekupaj, altlık ve kutu kenarlarında ise antiquing eskitme uyguladık. Bunu kimseye vermesek mi diye de düşünmedik değil..
Ahşap pano üzerinde ki kadın figürü, hamurla boyutlandırıldı, çerçeve kenarları ve resim üzerinde ise antiguing eskitme var.
Japon temalı panoda da yine hamur kabartmayla boyutlandırma yapıldı, dışındaki yazılarsa Japonca, sen ben ve aşk..
Puantiyeli ve çizgili bardak bardak altlıkları dekupajla hazırlandı, ve hiç tahmin etmediğimiz kadar da ilgi gördü :)
Çay kutusunu hazırlarken de bardak altlıklarıyla takım olmasını istemiştik, oda yine çok ilgi ve talep gördü, ne mutlu bize :)
Hayal Evi
4 Nisan 2013 Perşembe
Ece Aymer Bursa
Geçen ay Bursa'ya gittiğimiz bir hafta, tek günlüğüne de olsa Ece Aymer Bursa atölyesine uğradık. Tamam tek kişi katılmış olabiliriz :) Ama ne öğrendiysek ortak bizde..
Niyetimiz yağlı boya eskitmemiz eksikti, onu tamamlamaktı. Hiç de tahmin ettiğimiz gibi olmadı, sevgili Nagihan Zeydanlı Aka 'dan konumuz dışında da öyle pratik metodlar öğrendik ki.. Ona teşekkür etmeden de geçemeyeceğiz..Vaktiniz varsa, Bursa'ya da yolunuz düşerse, mutlaka bi uğrayın deriz, kahve içip sohbet etmek için bile değer!
Orada neler mi yaptık? Önce çalışma hallerimiz; bu hazırladığımız kutunun kapağı, hamur kabartmayla boyutlandırdık, kutunun altında ise budaklama uyguladık.
Birebir ne efor sarfettiğimizin ispatları da şöyle, grup arkadaşlarımızdan Naz Gönen'in ahşap çay kutusunun rötüşları, benimse panoda lambri uygularken yerlerde çaktığım çiviler..
Dekupajdan sonraki hali sevgili panomuzun, henüz bitmedi.
Burada da biten kutumuzla gurur resmimiz, yanımda da sevgili Nagehan Zeydanlı Aka. Altta da yoğun bir dekupaj resmi seçme çalışması.
Eveeet, nihayet gün sonunda biten kutu ve panomuz, kutuda antiquing eskitme, panoda ise yağlıboya esktme yapıldı.
Grup arkadaşlarımın çalışmalarını da eklemeden geçemeyeceğim, hepsi birer fikir, blogumuzu ziyaret edenler için.. Çaydanlık figürü üzerine güzel bir yazıyla bir pano daha ilave edildi, son halini fotoğraflamayı unutmuşuz :( Sehpa ise, sevgili Serpil'in eski sehpası, keşke onunda ilk halini sohbete dalıp, unutmayıp fotoğraflayabilseydik.. Bu arada bu sehpa koyu kahverengiydi, değişimiyse müthiş. Bahsetmeden geçemeyeceğimiz, grup arkadaşımız sevgili Naz Gönen'in de bir blogu var, adı, acıtatlıtuzlu, yaptığı kurabiyelerin tadına baktıktan sonra tavsiye etmemek mümkün değildi :) Hepinize çok teşekkür ederiz arkadaşlar, katkılarınız, sabrınız, güleryüzünüz için.. :)
Niyetimiz yağlı boya eskitmemiz eksikti, onu tamamlamaktı. Hiç de tahmin ettiğimiz gibi olmadı, sevgili Nagihan Zeydanlı Aka 'dan konumuz dışında da öyle pratik metodlar öğrendik ki.. Ona teşekkür etmeden de geçemeyeceğiz..Vaktiniz varsa, Bursa'ya da yolunuz düşerse, mutlaka bi uğrayın deriz, kahve içip sohbet etmek için bile değer!
Orada neler mi yaptık? Önce çalışma hallerimiz; bu hazırladığımız kutunun kapağı, hamur kabartmayla boyutlandırdık, kutunun altında ise budaklama uyguladık.
Birebir ne efor sarfettiğimizin ispatları da şöyle, grup arkadaşlarımızdan Naz Gönen'in ahşap çay kutusunun rötüşları, benimse panoda lambri uygularken yerlerde çaktığım çiviler..
Dekupajdan sonraki hali sevgili panomuzun, henüz bitmedi.
Burada da biten kutumuzla gurur resmimiz, yanımda da sevgili Nagehan Zeydanlı Aka. Altta da yoğun bir dekupaj resmi seçme çalışması.
Eveeet, nihayet gün sonunda biten kutu ve panomuz, kutuda antiquing eskitme, panoda ise yağlıboya esktme yapıldı.
Grup arkadaşlarımın çalışmalarını da eklemeden geçemeyeceğim, hepsi birer fikir, blogumuzu ziyaret edenler için.. Çaydanlık figürü üzerine güzel bir yazıyla bir pano daha ilave edildi, son halini fotoğraflamayı unutmuşuz :( Sehpa ise, sevgili Serpil'in eski sehpası, keşke onunda ilk halini sohbete dalıp, unutmayıp fotoğraflayabilseydik.. Bu arada bu sehpa koyu kahverengiydi, değişimiyse müthiş. Bahsetmeden geçemeyeceğimiz, grup arkadaşımız sevgili Naz Gönen'in de bir blogu var, adı, acıtatlıtuzlu, yaptığı kurabiyelerin tadına baktıktan sonra tavsiye etmemek mümkün değildi :) Hepinize çok teşekkür ederiz arkadaşlar, katkılarınız, sabrınız, güleryüzünüz için.. :)
17 Mart 2013 Pazar
Çok çalıştık çok
Çalışma masamız çok fena olsa da nasıl yorulduğumuzun dağıldığımızın resmidir :)
Bu yorgunluktan sonra çıkan ürünler de şöyle;
Tombul aşçı tepside, dekupaj uygulama yaptık, minik puantiye çalıştık ve kulplarda doğal rafya uygulamasıyla tamamladık.
Şimdilik bu kadar yeterli oldu, çok yorulduk :)
Bu yorgunluktan sonra çıkan ürünler de şöyle;
Bardak altlıklarını dekupajla kaplayarak kenarlarına antiquing eskitme uyguladık, kutusunu da akrilik boyayla boyayarak yine antiquing eskitmeyle eskittik ve doğal rafyayla süsledik.
İkili ahşap tablo oldukça yorucu oldu, tüm çiçek yapraklarını ve dallarını tek tek hamurla kabartarak tamamladık, çerçeve tabanında tabloya uygun olması için turkuaz renkle astarladık, üst katı kahverengi boyayla mum eskitme yaptık.
Şimdilik bu kadar yeterli oldu, çok yorulduk :)
Kozalak toplamaya gittik..
Bu hafta kapı süslerimiz için bizce olmazsa olmaz olan kozalakları toplamaya gittik. Yer konusunda kararsız kalsak da, en yakın olan Dalaman çayı etrafındaki çam ormanında sonunda karar kıldık. Oyle de geniş bir orman ki, kaybolmakta çok mümkün, çeşit de çok bol.
Bizim seçimimiz gitmeden belliydi aslında, hani kozalak denilince ilk akla gelen kocaman kozalakları olan çam ağaçları, hatta buralarda çok yoğun olan sarıçamlar. Onları da topladık ama gittiğimizde görüp tamam işte bu dediklerimiz başkaydı, servi kozalakları (genellikle yanlış teleffuz edildiği şekilde-selvi).. O kadar şirinler kii..
Ormanı da kozalaklarımızı da sizin için fotoğrafladık. Hatta Dalaman nehrinden çıkıp ormana doğru giden kaplumbağa ailesiyle tanışma faslımızı da..
İlginçtir Muğla'da bile kozalakların tanesi 0.25 tl gibi bir rakama satılabiliyor. Ormanla iç içe olmak manevi olanın dışında maddi olarak da faydalıymış, öğrendik :)
Kapı süslerimiz de artık sonraki günlerde :)
Bizim seçimimiz gitmeden belliydi aslında, hani kozalak denilince ilk akla gelen kocaman kozalakları olan çam ağaçları, hatta buralarda çok yoğun olan sarıçamlar. Onları da topladık ama gittiğimizde görüp tamam işte bu dediklerimiz başkaydı, servi kozalakları (genellikle yanlış teleffuz edildiği şekilde-selvi).. O kadar şirinler kii..
Ormanı da kozalaklarımızı da sizin için fotoğrafladık. Hatta Dalaman nehrinden çıkıp ormana doğru giden kaplumbağa ailesiyle tanışma faslımızı da..
İlginçtir Muğla'da bile kozalakların tanesi 0.25 tl gibi bir rakama satılabiliyor. Ormanla iç içe olmak manevi olanın dışında maddi olarak da faydalıymış, öğrendik :)
Kapı süslerimiz de artık sonraki günlerde :)
9 Mart 2013 Cumartesi
Panolarımız
Şimdi de sırada panolar, en keyiflisi de bunlar, evde kullanımda sayı sınırı da yok.. Bir kısmı satıldı bile :)
İlk cicilerimiz :)
İlk post'umuz tepsi çalışmalarımız olsun :) Bundan sonra ki yayınlarımız da nasıl yapıldığını da aşama aşama paylaşacağız, söz.. :)
6 Mart 2013 Çarşamba
Merhaba
Yayın hayatımıza bizde, şuan itibariyle başlamış bulunuyoruz.. :) Ailelerinden uzakta, aynı özlemleri, aynı sıkıntıları, benzer hayatı paylaşan iki mühendis, çok benzer özelliklere sahip iki evli arkadaş ve artık iki ortak.. Bir hayalle çıktık yola, hayalimiz kendi atolyemizi açmaktı, yaparken mutluluk duyduğumuz işleri doya doya yapmaktı, yaşadığımız yere de çok yakıştı. Bunları ve devamını artık birlikte paylaşacağız.. Muğla'dan sevgilerle..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)